7 Eylül 2012 Cuma

AMOLED Displays

Magnified image of the AMOLED screen on the Nexus One smartphone using the RGBG system of the PenTile Matrix Family (Photo taken with a 200x digital microscope by Matthew Rollings. It shows the RGB arrangement of the pixels on Google's Nexus One AMOLED screen with PenTile matrix pixel arrangement.)

An AMOLED, which refers to Active Matrix Organic Light Emitting Diode, is basicly a stack of cathode, organic, and anode layers respectively placed on top of a substrate that contains the circuitry. As seen in the image above each pixel contains red, green and blue parts and the pixels are defined by the deposition of the organic material in a continuous, discrete “dot” pattern. Each pixel is activated by a voltage applied to the cathode and anode materials from the circuitry on the substrate, activating the organic layer. The main advantages of an AMOLED screen over a conventional TFT lies on the brightness, true color and depth of field. As there is no backlighting in AMOLED screens, black regions have a deeper feeling. Another advantage is there is nearly no loss of visual quality at different angles and the visibility is far more better than the TFT at outdoors.

Sources:
1) http://www.densitron.com/uploadedFiles/ProtectedDocuments/AMOLEDPresentation.pdf
2) http://en.wikipedia.org/wiki/AMOLED
3) http://www.oled-display.net 

24 Mayıs 2012 Perşembe

IF (Eğer) by Rudyard Kipling

IF

If you can keep your head when all about you
Are losing theirs and blaming it on you;
If you can trust yourself when all men doubt you,
But make allowance for their doubting too:
If you can wait and not be tired by waiting,
Or being lied about, don’t deal in lies,
Or being hated don’t give way to hating,
And yet don’t look too good, nor talk too wise;

If you can dream—and not make dreams your master;
If you can think—and not make thoughts your aim,
If you can meet with Triumph and Disaster
And treat those two impostors just the same:
If you can bear to hear the truth you’ve spoken
Twisted by knaves to make a trap for fools,
Or watch the things you gave your life to, broken,
And stoop and build ’em up with worn-out tools;

If you can make one heap of all your winnings
And risk it on one turn of pitch-and-toss,
And lose, and start again at your beginnings
And never breathe a word about your loss:
If you can force your heart and nerve and sinew
To serve your turn long after they are gone,
And so hold on when there is nothing in you
Except the Will which says to them: ‘Hold on!’

If you can talk with crowds and keep your virtue,
Or walk with Kings—nor lose the common touch,
If neither foes nor loving friends can hurt you,
If all men count with you, but none too much:
If you can fill the unforgiving minute
With sixty seconds’ worth of distance run,
Yours is the Earth and everything that’s in it,
And—which is more—you’ll be a Man, my son!

Türkçe

EĞER

Eğer koruyabilirsen kendini, kaybederken çevrendekiler
Ve senden bilirken sebebini bunun;
Eğer güvenebilirsen kendine şüphe duyarken herkes senden
Ama izin de verebilirsen şüphelerine:
Eğer bekleyebilirsen ve yorulmazsan beklemekten,
Ya da itham edildiğinde, uğraşmazsan yalanlarla,
Ya da nefret edildiğinde, etmezsen nefret,
Ve yine de çok iyi görünmez ya da çok bilmiş konuşmazsan;

Eğer hayal edebilirsen  —  hayallerinin esiri olmadan;
Eğer düşünebilirsen  — amaç edinmeden düşünmeyi; 
Eğer tanışabilirsen Zafer ve Felaket ile 
Ve eşit davranabilirsen bu iki düzenbaza:
Eğer katlanabilirsen duymaya söylediğin doğruların 
 Değiştirildiğini düşmanlarınca kandırmak için aptalları,
Ya da izleyebilirsen hayatını verdiğin şeylerin, kırıldığını,
Ve eğilip, eskimiş aletlerle inşa edebilirsen yeniden onları;

Eğer birinin tüm başarılarını gölgelemesine izin verir
Ve hepsini bir yazı-turada riske atabilirsen,
Ve kaybeder de başlayabilirsen sil baştan,
Ve tek kelime etmezsen kaybettiklerin hakkında:
Eğer zorlayabilirsen yüreğini, sinirini ve kuvvetini
Sana hizmet etmeleri için, kaybettikten sonra,
Ve tutunabilirsen eğer hiçbir şeyin kalmadığında
Sadece azmine, "Dayanın!" diyen onlara

Eğer kalabalıklarla konuşabilir ve erdemini koruyabilirsen,
Ya da krallarla yürüyüp kaybetmezsen sıradanlığını,
Eğer ne düşmanlar ne de sevgili arkadaşlar incitemezse seni,
Eğer herkes sana katılır da güvenmezse çok:
Eğer doldurabilirsen acımasız dakikayı
Altmış saniye ederinde mesafe koşusuyla,
Dünya senindir, içindeki herşey ile,
Ve, daha da ötesi, adam olacaksın demektir, oğlum!

"Invictus" (Yenilmez) by William Ernest Henley


Out of the night that covers me,
Black as the pit from pole to pole,
I thank whatever gods may be
For my unconquerable soul.

In the fell clutch of circumstance
I have not winced nor cried aloud.
Under the bludgeonings of chance
My head is bloody, but unbowed.

Beyond this place of wrath and tears
Looms but the Horror of the shade,
And yet the menace of the years
Finds and shall find me unafraid.

It matters not how strait the gate,
How charged with punishments the scroll,
I am the master of my fate:
I am the captain of my soul.

Türkçe

YENİLMEZ

Beni saran gecenin dışında,
Bir çukur gibi kara, baştan başa,
Hangi tanrılar bahşetmişse bana
Şükrederim yenilmez ruhum için onlara

Kötü şartlarda olsam bile,
Ne korktum, ne de ağladım.
Şansın sopası altında bile,
Eğilmedim, kana bulansa da başım.

Bu gazap ve gözyaşı ülkesinin ötesinde
Görünmez gölgelerin dehşetinde.
Yine bulur, bulacaktır beni,
 Senelerin dehşeti, korkusuz.

Kapı ne kadar dar da olsa,
Cezalarım ne kadar ağır da olsa,
Kaderimin efendisi benim;
Ruhumun kaptanı benim.

22 Nisan 2012 Pazar

Three Laws of Robotics (Üç Robot Yasası) Isaac Asimov

(En)"The Three Laws of Robotics" are a set of so called laws devised by the science fiction author Isaac Asimov. The rules were first introduced in his short story "Runaround" (1942).

The Three Laws are:

1- A robot may not injure a human being or, through inaction, allow a human being to come to harm.

2- A robot must obey the orders given to it by human beings, except where such orders would conflict with the First Law.


3- A robot must protect its own existence as long as such protection does not conflict with the First or Second Laws.



The original laws have been changed and elaborated on by Asimov and other authors. Asimov himself made some modifications to the first three laws in various books and short stories to further develop how robots would interact with humans and each other; he also added a fourth, or zeroth law ( just like the 0th law of Thermodynaimcs ), to precede the others :

0- A robot may not harm humanity, or, by inaction, allow humanity to come to harm.

The Three Laws, and the zeroth, have pervaded science fiction and are referred to in many books, films, and other media.


(Tr) "Üç Robot Yasası", bilim kurgu yazarı Isaac Asimov tarafından belirlenmiş bir yasalar bütünüdür.  Yasalar ilk olarak yazarın "Runaround" (1942) isimli kısa hikayesinde yer almıştır.

Üç Yasa:

1- Robot bir insana zarar veremez ya da müdahale etmeyerek bir insanın zarar görmesine izin veremez.


2- Robot insanlar tarafından kendisine verilen emirlere -birinci kural ile çelişmediği sürece- uymak zorundadır.


3- Robot, birinci ve ikinci kural ile çelişmediği sürece kendi varlığını korumak zorundadır.


Özgün kurallar diğer yazarlar tarafından Asimov'un onayıyla değiştirilmiştir. Hatta Asimov çeşitli kitapları ve kısa hikayelerinde robotların insanlar ile ve kendi aralarındaki etkileşimlerini geliştirmek adına ilk üç kural üzerinde düzenlemeler yapmıştır. Ayrıca diğerlerinin önüne geçecek bir dördüncü kural, ya da sıfırıncı kural (termodinamiğin 0. kuralı gibi) eklemiştir:


0- Robot insanlığa zarar veremez, ya da müdahale etmeyerek insanlığın zarar görmesine izin veremez.


Üç Yasa ve sıfırıncı yasa, bilim kurguda yer edinmiş ve yasalara birçok kitap, film ve diğer ortamda değinilmiştir.

Âlâ ile Âli

Bir yarı-uyku rüyası ya da kurgusu...                                                                      22.04.2012-04.32


Sıradan bir sahte şafak vakti, hani şu gündoğumundan önce ortalığı kaplayan gümüşî ışığın gecenin sisi ile birleştiği vakitler... Akmakta kararsız, kendince dalgalanan bulut mavisi bir çayın kenarında, tanıdık bir antik köprünün kemerleri içinden süzülen simi izleyen iki genç: Âlâ ve Âli... Âlâ yüzünü dalgalı saçlarının arasına gizlemiş, sanki Âli'nin sessizliğinden saklanır gibi; Âli'nin ise Âlâ'ya seslenmek şöyle dursun gözlerini ona çevirmeye dahi cesareti yok...



Saniyeler asırlar hızında koşarken Âli fısıldamaya başlar istemsiz, giderek yükselir sesi anlamsız da olsa söyledikleri, gündoğumunu yakalamış gibi coşar yüreği ve sürdürür anlamsız seslenişini:


Âlâ duymuyorsa Âli'nin sesini
İstemediğinden değil
Âli'den daha âlâsını duyduğu içindir

Âli susturuyorsa haykıran kâlbini
İstemediğinden değil
Âlâ'nın daha âlâsını duyduğunu bildiği içindir

Ve Âli'nin başı sola düşer Âlâ'yı görmek için.. ama vakit tamamdır; sahte şafak bitmiştir, alacakaranlıkla buluşur gözleri...

Sinan Özgün

19 Nisan 2012 Perşembe

Bilgisayarını modeme dönüştürmek isteyen vardır belki...

Akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar...İnternet yoksa, bu cihazların hiç birinin bir anlamı yok, değil mi? Hızla yaygınlaşan kablosuz internet (WiFi) hizmeti ve GSM operatörlerinin hesaplı (???) internet paketlerine rağmen, öğrenci yurtlarında, hostellerde, hatta çoğumuzun evinde kablosuz internet henüz mevcut değil...

Kablolu ve tek portlu da olsa yakınlarda internete bağlanmak için kullanabileceğiniz bir modem, dizüstü bilgisayarınızdan oluşturacağınız bir WiFi ağı ile diğer cihazlarınız ya da oda arkadaşınız için internete erişme imkanı sağlamaya yeterli. Ayrıca kuracağınız bu ağ üzerinden multiplayer oyunlar da kurabilirsiniz.

WiFi özelliği olan (laptop, notebook, netbook hepsinde standart olarak var artık...) cihazınızı tek internet kaynağınız kablolu modeminize bağladıktan sonra herhangi bir ek yazılım kullanmadan, aşağıdaki prosedürü izleyerek şifre korumalı kablosuz erişim noktası oluşturabilirsiniz (prosedür Windows 7 için yazılmıştır, diğer Windows sürümleri için de benzerdir, Linux ve Mac için bakınız: Google) :

Başlat menüsü altında yer alan arama kutusuna "cmd.exe" yazın (tırnaklar hariç!), görüntülenen cmd.exe kısayoluna sağ tıklayın ve yönetici olarak çalıştırın. Ardından aşağıdaki kodu girin ve "enter"a basın.

netsh wlan set hostednetwork mode=allow ssid="ağ adı" key="parola" key usage=persistent


An itibariyle sanal kablosuz ağınız kurulmuş durumda, ağı aktif hale getirmek için cmd.exe ye aşağıdaki kodu girin:


netsh wlan start hostednetwork


Kapatmak için:


netsh wlan stop hostednetwork



Yukarıdaki komut ile ağınızı başlattıktan sonra aşağıdaki prosedürü izleyerek sanal ağınızı internet erişimine açmanız gerekiyor. Eğer derdiniz sadece LAN üzerinden multiplayer oyun oynamak ise devam etmenize gerek yok.


Denetim Masası/Ağ ve İnternet/Ağ ve Paylaşım Merkezi/Bağdaştırıcı Ayarlarını Değiştirin


yolunu takip edin ve kurduğunuz sanal ağı bulun (ilk kodda ssid ye verdiğiniz isim), bu bağlantıya sağ tıklayın, açılan menüden:



Özellikler/Paylaşım



yolunu takip edin ve açılan pencerede "Diğer kullanıcılar, bu bilgisayarın internet bağlantısını kullansın" seçeneğini işaretleyin.



Tebrikler artık WiFi adaptörünüzün özelliklerine bağlı olarak 10-50 metre çapındaki bir alana internet yayını yapıyorsunuz...